Nehirlerin Kucakladığı Başkent : BELGRAD
- burcakozgen
- 22 Nis 2024
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 Nis 2024
Здраво(Merhaba),
Pegasus'un kanatlarıyla Balkanlar'a doğru yaptığımız yolculuğun ikinci durağı Sırbistan'ın başkenti Belgrad oldu. Karadağ'a göre daha modern bir ulaşım ağına sahip olan şehirde araba kiralamaya gerek duymadan, havaalanından kalkan otobüslerle konaklayacağımız booking adresine ulaştık. Hangi otobüse binmemiz gerektiği konusunda bize rehberlik eden Moovit uygulaması, gideceğimiz yeri yazdığımızda bize en uygun otobüsleri gösterdi.
Hemen havaalanında internet bağlantısına sahip olmak için YETTEL hattı tercih ettik. 600 Sırp Dinarı karşılığında (yaklaşık 180 TL), kesintisiz iletişimimizi sağlayan bu hattı edindik. Artık internet olmadan olmayacağını fark ettik ve hızla çözüm bulduk.
Ulaşım Notu: Belgrad'da otobüs biletlerinizi Beograd Plus uygulaması üzerinden alabilirsiniz. Uygulama üzerinden saatlik ve haftalık biletler satın alabilirsiniz ve kredi kartı ile ödeme yapabilirsiniz. Otobüslerde akbil basma veya QR kod okutma alanları bulunmamaktadır; biletinizi aldıktan sonra doğrudan otobüse binebilirsiniz. Seyahat boyunca hiçbir kontrolle karşılaşmadığımızı belirtmek isterim. Eğer kontrole denk gelip de biletimiz olmasaydı para cezası ödemek durumunda kalacaktık.
Belgrad'da konaklamamızı Zemun bölgesinde tercih ettik ve bu kararımızdan asla pişman olmadık. Booking üzerinden rezervasyon yaptığımız evin gerçek hayattaki görüntülerini merak edenler için Instagram'da paylaştığımız videoyu incelemek isterseniz, linkini bırakıyorum. Zemun'un tarihi dokusunu ve sıcak atmosferini evimizin penceresinden izlemek, Belgrad deneyimimizi daha da özel kıldı. Bu seyahatimizde her anı ölümsüzleştirmeye çalıştık ve Zemun'daki konaklamamız da bu anıların en değerlilerinden biri oldu.
Mart ayında gerçekleştirdiğimiz seyahatte, hava şartları bizi hiç zorlamadı ve Belgrad'ın keyfini çıkarmamıza engel olmadı. Evin teslim alımı için beklerken, Zemun'da bulunan Tuna Nehri kıyısında bir mola verip güzel bir kahve keyfi yapmaya karar verdik. Pazar günü olması sebebiyle nehir kenarında canlı ve renkli bir atmosferle karşılaştık. Mica'da üç kişi için 750 dinar ödeyerek keyifli bir mola verdik.
Sonrasında evi teslim alıp güzel bir yemeği hak ettiğimize karar verdik ve ünlü Cevabdzinica Savcic'e gitmeye karar verdik. Üç kişi olarak 3840 dinar ödeyerek lezzetlerini denedik. Kişisel olarak, yerel köftelerimizin daha lezzetli olduğunu düşündüm ve beklentilerimi biraz daha yüksek tutmuştum. Soğan ve kaymakla servis edilen yemeği standart buldum ancak herkesin kendi deneyimini yaşayıp yorumlaması için denemenizi öneririm.
Knez Mihailova Caddesi'nde bir tur atıp atmosferin tadını çıkardıktan sonra eve döndük. Belgrad'ın sokaklarında gezerek şehrin ruhunu hissetmek gerçekten unutulmaz bir deneyimdi.
Belgrad'da İkinci Gün : Bertu'nun Doğumgünü
İkinci günün başlamasıyla birlikte tam anlamıyla yol yorgunluğunu atıp enerjik bir şekilde güne başladık. Sabah kahvaltı için planladığımız mekân Red Bread'i ararken Haris Creperie'ye denk geldik ve burada kahvaltı yapmaya karar verdik. Sırp kahvaltı kültürü bizimkine çok benzemese de, yediklerimiz gerçekten lezzetliydi. Üç kişi 3120 Sırp dinarı ödeyerek keyifli bir kahvaltı deneyimi yaşadık. Reels'i linkliyorum.
Eşimin doğum günü olduğu için gün boyu rotamızı onun isteğine göre belirledik. İlk durağımız Balkanların en büyük ve en eski hayvanat bahçesi olan Beo Zoo'ya gittik. 1936 yılında kurulan bu muhteşem hayvanat bahçesinde keyifli vakit geçirdik. Kişi başı 600 dinar ödedik.
Rotamıza Nikola Tesla Müzesi ile devam ettik. Yol üstünde önerilenler arasında sıkça gördüğümüz Bucko Pizza'yı deneyimledik. Büyük boy pizza için 780 Sırp dinarı ödedik. Ancak ilerleyen günlerde daha iyisini keşfedeceğimizi bilmiyorduk. Karadağ Pronto Pizza, lezzet olarak bize daha çok hitap etti ve Bucko Pizza'yı geride bıraktı.
Müze ziyaretimizde saat başı ziyaretçi kabul edildi ve İngilizce ve Sırpça sunumlar yapıldı. Harika bir deneyim olan Tesla Müzesi'nde Tesla makinelerinin çalışma modelini deneyimleyerek öğrendik. Kişi başı 800 Sırp dinarı ödedik. Daha sonra Luff Gelato'da harika bir dondurma deneyimi yaşadık. Eğer Belgrad'a yolunuz düşerse, Luff Gelato'yu listenize eklemeyi unutmayın!
Akşam doğum gününü kutlamak için Ambar Restoran'a rezervasyon yaptım ve eşime sürpriz yapmak istedim. Bu sebeple günü erken noktalayıp eve geçerken La Boulangerie'de yediğim en lezzetli San Sebastian tatlısını deneyimledim. 900 Sırp dinarı ödedik buraya da.
Ambar: Lezzetli Yemekler ve Keyifli Atmosfer
Ambar, lezzetli yemekleri ve keyifli atmosferiyle unutulmaz bir akşam geçirmenizi sağlayacak bir restoran. Rezervasyonsuz giriş yapılmıyor, bu yüzden önceden rezervasyon yapmanız önemli. Dress code olarak casual dining belirlenmiş, bu yüzden rahat ve şık giyim tercih edilmeli.
Restoranda pasta seçeneği bulunmuyor, ancak biz krempitaya mum eklemelerini istediğimizde özel bir kutlama yapma şansımız oldu. Bu, deneyiminizi daha da özel kıldı.
Kokteyllerinin lezzetli olduğunu duydum, ancak henüz deneme fırsatım olmadı. Listenize ekleyip deneyimlemenizi tavsiye ederim. Üç kişi için ödediğimiz fiyat 8770 rsd oldu.
Muhteşem Üçüncü Gün: Belgrad'ın Keşfedilmeyi Bekleyen Güzellikleri
Günümüz, Bloom adlı harika bir mekanda kahvaltı yaparak başladı. 3710 RSD ödeyerek güne enerjik bir başlangıç yaptık.
Bugün gezeceğimiz yerleri madde madde paylaşmak isterim:
Studentski Parkı: Yeşilliklerle çevrili bu park, dinlenmek ve doğayla iç içe olmak için mükemmel bir yerdir.
Aziz Sava Katedrali: Balkanlar'ın en büyük ortodoks kilisesi.
Taş Meydan Parkı: Huzurlu atmosferiyle ünlü bu parkta bir mola vererek şehrin ritminden uzaklaşabilirsiniz.
Aziz Mark Kilisesi: Taş meydan parkının sonunda yer alan ortodoks kilisesi. Gotik tarzıyla dikkat çekiyor.
Sırbistan Parlamento Binası: Şehrin siyasi merkezlerinden biri olan bu bina, tarihi ve mimarisiyle ilgi çekicidir.
Otel Moskva: Bir asırdan uzun süredir hizmet veriyor. Einstein, Pavarotti, Gandhi gibi ünlü isimleri ağırlamış.
Skadarlija: Bohem atmosferi ve canlı müzikleriyle ünlü olan bu bölge, yerel lezzetlerin tadını çıkarabileceğiniz bir mekandır.
Kalemegdan: İsmini "kale meydanı" anlamına gelen Türkçe kökenli bir kelime olan Kalemegdan, şehrin en yüksek noktasında, Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği noktada yükselir. İçerisinde kale meydanı ,Sahil Bastiyonu (Sahat Kula),Nebojša Kulesi, Savunma Surları ve Türk Topları, Roma kuyusu , sanat merkezi ve şehir enstitüsü bulunuyor.
Zafer Anıtı: I. Dünya Savaşı'ndaki Sırbistan'ın zaferini simgeleyen bu anıt, Kalemegdan'ın en önemli yapılarından biridir. Savaşın sonucunda elde edilen zaferi kutlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Paşa Konağı ve Damat Ali Paşa Türbesi: Osmanlı döneminden kalma bu yapılar, kale içerisinde tarihî izler bırakmıştır.
Askeri Müze: Kalemegdan'da bulunan askerî müze, Sırbistan'ın askerî tarihini ve dönemin silahlarını sergiler.
Kalemegdan Parkı ve Hayvanat Bahçesi: Kale kompleksinin çevresinde yer alan park ve hayvanat bahçesi, ziyaretçilere dinlenme ve eğlence imkanı sunar.
Rotamıza devam ederken, listenin oldukça geniş olduğunu belirtmeliyim. Otel Moskova'da bir kahve molası verdik ve iki kişi 780 RSD ödedik. Yol üzerinde oldukça işlek olan Wok Republic'ı gördük ve pas geçemedik, 960 RSD ödedik. Noodle'ın çok lezzetli olduğunu da belirtmeliyim. Size, Bucko'da pizza yerken daha iyisini yiyeceğimi bilmiyordum, demiştim. İşte o en iyisini bu hareketli günün ardından yemek için Majstor i Margarita'ya gittik. Ödüllü bir pizzacı olduğunu duymuştum ve yediğimiz her pizza harikaydı. Üç pizza ve içecekler 4800 RSD tuttu. Kesinlikle gitmelisiniz, şiddetle tavsiyemdir. Pizzadan aldığımız enerjiyle Usce Alışveriş Merkezi'ne spor ayakkabı bakmaya gittik; bazı markalar Türkiye'den daha uygun geldi. Dönemin şartlarına göre ürünleri karşılaştırmak gerekebilir.
Dönüşe Bir Kala : Dördüncü Gün
Artık son günümüz diyebilirim çünkü ertesi gün erken saatte olduğu için uçağımız bugünü iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sabah, Gardos Kulesi'ne çıktık; kaldığımız eve yürüme mesafesindeydi. Gardos, Biz gittiğimizde ziyarete kapalıydı ancak şahane bir manzarası var. Gardos Kulesi, Zemun'un sembolüdür ve Tuna Nehri'nin kıyısında yükselir. Tarihi 15. yüzyıla kadar uzanır ve bölgenin savunmasında stratejik bir rol oynamıştır. Kuleye tırmanarak şehrin panoramik manzarasını görebilirsiniz, özellikle de güneşin batışında muhteşem bir görüntü oluşur.
Buradan tekrar Cumhuriyet Meydanı'na dönüyoruz. Meydan hakkında bilgi verecek olursam, Sırbistan Ulusal Müzesi, Belgrad Ulusal Tiyatrosu, Prens Mihailo Anıtı'na ev sahipliği yapıyor. Prens Mihailo Anıtı, Sırbistan'ın özgürlük savaşları sırasında önemli bir figür olan Prens Mihailo'yu anmak için inşa edilmiştir. Meydanın atmosferini tamamlayan etkileyici bir yapıdır ve Belgrad'ın sembollerinden biridir.
Sırbistan Ulusal Müzesi Pazar günleri ücretsizdir. Biz Pazar günü Belgrad'a vardığımız için ücretsiz olarak gezme şansı bulduk. Meydandan yürüyerek Knez Mihailova Caddesi'ne de ulaşabilirsiniz. Caddenin üzerinde ise Sırbistan Bilim Sanat Akademisi, Zepter Müzesi (ücretli), Şehir Kütüphanesi, Kültür Merkezlerini görebilirsiniz. Bu caddenin sonu Kalemegdan parkına biraz daha ilerlediğinizde kaleye çıkar. Yine cadde üzerinde sokak lezzeti denemek isterseniz Chicken Box 'ı denemenizi öneririm. Bir kutu içerisinde çeşitli tavuk parçaları ve patates kızartması ile tam bir atıştırmalık. Bir önerim daha olacak böyle donut benzeri ama daha puf puf ve daha lezzetli Princess Puff :)
Dönüş Günü : Beşinci Gün
Uçağa yetişmek ve tax-free alabilmek için erkenden evden çıktık. Kaldığımız evin konumu sayesinde şehri kolayca keşfetme fırsatı bulduk ve her anından keyif aldık. Tuna ve Sava Nehri'nin manzarasıyla büyülenmek, parklarda dinlenmek ve müzelerde tarihin derinliklerine inmek bizim için unutulmaz anılardı. Şimdilik veda etmek zorunda olsak da, bu şehirde yaşadığımız güzel anıları bir ömür boyu hatırlayacağız ve mutlaka tekrar görüşeceğiz :)
ми ћемо се поново срести
Bình luận